EBCED VE DEPREM

EBCED VE TAKVİM

"Ebced"kelimesi,Arap alfabesindeki harflerin kolaylıkla ezberlenmesi için,harflerin birleştirilmesi ile meydana gelen sekiz kelimenin ilkidir.Ebced,ilk kelimenin adı olduğu gibi,aynı zamanda diğer kelimelerin tümünün adıdır.Bir başka ifade ile ebced,eski alfabemize verilen isimdir.
Ebced ve sözcüklerinin,alfabede bir sayı değeri vardır.Her harf bir rakama tekabül eder.Bundan istifade edilerek çeşitli işlemler vücuda getirilir.Bu işleme "Ebced Hesabı"denir.
Tarihin akışı içrisinde ebcedin insanlık tarafından çok çeşitli alanlarda kullanıldığını görüyoruz.Ve bazen hayretler içinde kalıyoruz.Haritalamada,mimaride,astronomide,matematikte,şiirde ve daha bir çok yerde kullanılmış.Ancak bir yerde gelmiş ve bitmiş.İnsanlığın ihtiyacının kalmamasından değil,sadece bu konuda çalışma yapılmamasından.Takdir edileceği üzere tüm ilmi çalışmalar ancak devamlılık sayesinde ilerleme sağlayabilirler.Ebced ile ilgili çalışma ve araştırmalar nedense bitmiş yada bitirilmiş doğal olarakta ilerleme sağlayamamıştır.Bu gün bile yüzyıllar önce ebced ile yapılan çalışmaların çok ilerisinde olmadığımızı hayretle görüyoruz.Örneğin;İslam alimlerinin matematik ve astronomi üzerine yaptıkları çalışmalar harikuladedir.1700 lü ve daha önceki yıllarda yazılan kitaplardan ve yapılan çalışmalardan net olarak görüyoruz.
Nitekim 1703-1780 yılları arasında yaşayan islam alimlerinden Erzurumlu İbrahim Hakkı yazmış olduğu Marifetname adlı eserinde ebced hesabını kullanarak yaptığı astronomi ile ilgili hesaplamaların bu günkü bilgilerle örtüştüğünü hayretle görüyoruz.
İtiraf etmeliyim ki;özellikle Kur'an-ı Kerim'in başlıbaşına bir mucize olduğu gerçeği insanlık aleminden gizlenmeye ve gözlerden uzak tutulmaya çalışıldığı zamanımızda boyumdan büyük bir işle mi uğraşıyorum diye endişeleniyorum açıkçası.
       TAKVİMLER
İki tür takvim ön plana çıkmaktadır.Güneş ve Dünya hareketlerine bağlı olarak çalışan Miladi Takvim ve Ay ve Dünya hareketlerine bağlı olarak çalışan Hicri Takvim.Günümüzde Miladi takvim daha yaygın olarak kullanılırken Hicri takvimse terkedilmiş gibidir.
En eski zamanlardan beri ve bütün müslümanların kullandığı takvim Ayın hareketlerine göre yapılan takvimdir.Romalılar zamanında kullanılan takvim de Ay hareketlerine göre yapılmıştı.Bu yüzden mevsimler,bayramlar ve dini günler,yılın aynı aylarına rastlamazdı.Julius Cesar iktidarı ele alınca İskanderiyeli astronom Sosigens'i çağırttı.Milattan önce 45 yılında bu astronomun tavsiyesi ile ilkbahar noktasını 21 Marta getirmek ve artık yıllar kabul edilmek suretiyle Jülyen takvimi denilen takvimi meydana getirdi.Bu takvime göre bir yıl 365 gün 6 saat kabul edilir.Bu 6 saatler dört yılda bir gün olduğundan,4 ile bölünebilen yıllar artık yıl olarak 366 gün alınır.Yılın başlangıcı Mart ayıdır.Bu takvime Jülyen Takvimi denir.
Rumi takvim de Jülyen takviminin aynıdır.Yalnız bu takvimden 584 yıl eksiktir.Yalnız Osmanlılar kullanmıştır.Bu günde takvimlerde Rumi yıl ve aylar gösterilmektedir.Aylar bildiğimiz gibidir.Ancak gün olarak 13 gün eksiktir.Bu eksikliğin sebebi şudur:
M.Ö. 45 yılından 1582 yılına kadar Jülyen takvimi kullanılırdı.Ancak Jülyen takviminde bir yıl 365,25 gün alınmasına rağmen dönence yıl 365,2422 gündür.Dönence Yıl;Yerin yörüngesi üzerinde ilkbahar noktasından tekrar aynı noktaya gelinceye kadar geçen süredir.Bu iki yıl arsında 365,25-365,2422=0,0078 gün fark vardır.Bu fark 400 yılda 400:0,0078=3,12 gün eder.1582 yılında ilkbahar noktası gerileyerek 21 Marttan 11 Marta gelmişti.Bunun üzerine Papa 13.Greguar,zamanın astronomlarından Clavius'un tavsiyesi ile 10 günü atmak suretiyle ilkbahar noktasını yine 21 Marta getirmeyi düşündü.Bunun için 5 Ekim 1582 gününü 15 Ekim 1582 olarak ilan etti.Bu takvime göre 4 ile bölünebilen yıllar artık yıl(Şubat 29)olduğu gibi,yüzyıllar içinde yalnız 400 ile bölünebilen yıllar artık yıl olarak kabul edildi.Böylece 400 yıl içindeki 3 gün fazlalık kaldırılmış oldu.1582 yılından sonra 1700,1800,1900 yılları Jülyen takvimine göre artık yıl olduğu halde bu gün kullandığımız 13.Greguar'ın yaptırdığı değişiklik ile Gregoriyen takvimi ismini alan takvime göre artık yıl değildir.O halde Jülyen ve Rumi takvim,kullandığmız Gregoriyen takviminden 13 gün noksandır.Eski Mart Jülyen,yeni Mart Gregoriyen takvimine göredir.2100 yılından sonra bu fark 14 gün,2200 yılından sonra 15 gün,2300 yılından sonra 16 gün......olacaktır.
Görüldüğü gibi bu takvim sağlıklı bir takvim değildir.Yani bizim yapacağımız çalışma için sağlıklı hale getirilmesi ve değişikliklerin aslına geri getirilmesi gerekir.Çok hassas hesaplamalar yapılacağı ve neticeye ancak böylece ulaşabileceğimiz aşikardır.Bunu yapacak olan kişilerin ise belli bir ilim ve ihtisas sahibi olmaları gerektiği ortadadır.Bu hususlarda çok yetersiz olduğumu bildiğim için bu konuya ilgi duyanlarla ortak bir çalışma başlatmak istedim.Cenab-ı Hak Zülcelal Hazretlerinden bu niyetimin insanlık alemi için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.

 
Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol